Yeni anayasa antidemokratik değil
Türkiye Büyük Milet Meclisi İçişleri Komisyon Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, anayasa değişikliği paketinde yasama yürütme ve yargı alanlarında antidemokratik bir husus olmadığını söyledi.Güvenç, katıldığı bir televizyon programında; referandum için hayır kampanyası başlatan muhalefete yüklendi.Milletvekili Güvenç, “Cumhurbaşkanının gerek kararname çıkarma yetkisi ile ilgili gerek meclisin karşılıklı seçime gitmesi ile ilgili gerek yargı ile ilgili düzenlemelerde antidemokratik bir husus yok. Ama biz halka dayanan, halktan oy alan, halka hesap veren güçlü bir yürütmenin başını yani bugün buna Başbakan diyebilirsiniz, Cumhurbaşkanı diyebilirsiniz, Başkan duyabilirsiniz. Biz önerimizde Cumhurbaşkanı diyelim dedik” ifadelerine yer verdi.Başbakan ve Cumhurbaşkanının şu anda birlikte kullandığı yetkileri halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanına kullandırmak istediklerini kaydeden TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, muhalefetin olumsuz bir algı oluşturmaya çalıştığını dile getirdi.
Güvenç, şöyle konuştu: “Sanki biz sıradan bir bürokrata, bir askere bir hâkime yetki veriyormuşuz gibi kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştırıyorlar. Hayır, biz halkın yüzde 51 oyu ile yürütmenin başına getirmek için seçtiği Cumhurbaşkanına yetki veriyoruz. Bundan doğal bir şey olamaz. Siz bir fabrikaya Cio atayacaksınız; ama bütün yetkilerini budayacaksınız. Ondan sonra diyeceksiniz ki; gel başarılı ol! Başarılı olamazsınız. Yetki yoksa düzen olmaz. Yetkin olacak ki iş yapasın karşısın. Karşılığında da hesabını verebilesin. Biz, Cumhurbaşkanını sorumlu hale getiriyoruz. Meclis onun hakkında soruşturma açabiliyor. Meclis, Cumhurbaşkanıyla geçinemezse; seçime gidebiliriz, diyor. Hem Cumhurbaşkanını seçime götürüyor hem kendini seçime götürüyor. Yani çek balans dedikleri denetim mekanizmaları bizim önerdiğimiz sistemde var. Cumhurbaşkanının kararname yetkisi sadece yürütmeye ilişkin konulardadır. Anayasanın temel hak ve hürriyetler bölümündeki haklarla ilgili Cumhurbaşkanı, bir kararname çıkaramaz. Bakın siyasi haklar ve özgürlükler ile ilgili konularda Cumhurbaşkanı, kararname çıkaramaz. Vatandaşlıkla ilgili konularda Cumhurbaşkanı, kararname çıkaramaz. Çok ciddi bir şekilde kararname yetkisi sınırlandırılmıştır.”
1982’den beri mevcut anayasanın demokratikleştirilmesi içinçaba gösterdiklerini ve çeşitli arayışlar içerisine girdiklerini aktaran Güvenç, şu açıklamalarda bulundu:“Yeni anayasaya ihtiyaç var. Dolayısıyla da bu ihtiyacı karşılamak AK Parti hükümetine nasip olmuştur. 18 maddelik teklif getirilmiştir. İlk gününden itibaren AK Parti yeni bir anayasa yapalım diye sürekli muhalefet partilerine çağrı yapmıştır. Her zaman bunu, darbe ürünü anayasa, diye eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi yeni demokratik anayasa talebimizi karşılamamıştır, katkı sağlamamıştır. En son Sayın Devlet Bahçeli’nin bir vatanperver olarak devletin bekası sorununu görerek;‘Evet bu yapılmalıdır, demesiyle bu işe girişebildik. CHP, zıtlıkların tezatların partisidir. Bir yandan bunu faşist anayasa göreceksin, darbe ürünü anayasa göreceksin; öbür yandan son 15 yıldır bunun demokratikleştirilmesi için getirilen tüm teklifleri elinin tersiyle iteceksin. Halkımız bunu görecektir, diye düşünüyorum. Muhalefet bu anayasa değişikliğinin geçmemesi için halkımızı kandırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.”
Muhalefetin çok ciddi bir bilgi kirliliği yaptığını vurgulayan Güvenç, şu ifadelere yer verdi:“Yanlış bilgi veriliyor. Dezenformasyon yapılıyor. Bazı kesimlerde de maalesef bilgi eksikliği var. Katıldığım bir televizyon programında dedim ki; diktatörlüklerin özelliği yönetenin seçimle gelmemesidir. Bir diğeri süresinin belli olmamasıdır. Tekrar seçime gitmemesidir ve babadan oğula geçmesidir. Oysa biz,yürütmenin başının bizzat halk tarafından seçilmesini öngörüyoruz. 5 yıl sonra da tekrar halka gidip kendini Test ettirmesini, halka hesap vermesini öngörüyoruz.Ve o 5 yılın sonunda da halktan sınıfı geçerse bir dönem daha yapabilecek. Üçüncü dönemi yok. Bu sistemde 2-5+5= 10 yıl! Bunu dediğimde okumuş aydın bir insan bana dedi ki; ya çok teşekkür ederim. Televizyonda 10 yılla sınırlı olduğunu ben bilmiyordum, dedi. Yani muhalefet öyle anlatıyor ki sanki bir adam seçilecek ömür boyu orada oturacak. Bakın bu bile bazı kesimlerde vatandaşımıza doğru anlatılması gereken bir husus. Biz bu bilgi kirliliğini aşacağız.”(kaynak bugün gazetesi)