UYUMAYA DEVAM…
Dertliyim bugün…
Kusura bakmayın bu hafta sayfalara sığdıramadığım diyeceklerimle başınızı biraz değil bayağı bir ağrıtacağım.
Ne yapsam, ne etsem, ne desem çıkmazında…
Ne yapabilirim ki; sanık gölgemdi.
Yitsem, dağılsam, ölüp savrulsam da, elden bir şey gelmiyor. Çünkü bu kez tanık gölgemdi….
Işığıyla dünyayı aydınlatan güneşin, gökyüzünü kaplayan kara bulutlara ve gecenin zifiri karanlığına mahkûm olduğu bu sürecin, geçici olduğunu bildiğim halde yine de bu yaşananlara dayanamıyorum.
Dayan beynim, yüreğim dayan! Ama nereye kadar… Tükeninceye kadar dayan!
Binlerce put, şüphe, …izm, nefsani ve iblisi düşünceler tünemiş beynime, tenime, etime, kanıma, hatta iliklerime ….
Zamanı sormuyorum; çünkü çırılçıplak kalan
ben çağımı unutmuşum… Unutmak istiyorum.
Evet… Gündem yine Kudüs..,Filistin…
Oyuncular; Yine aynı ABD ve Siyonist İsrail… Figüranlar; Yine mazlum halklar…
Kurbanlar ise; Filistinli Müslümanlar…
Gündem oluşturamayan halklar, yığınlar; başkalarının gündeminde erimeye ve yok olmaya mahkûmdurlar.
“Ölümü gösterip sıtmaya razı etme” düşüncesiyle yapılmak isteneni gerçekleştirmek için yön ve hedef saptıran bu algılara “sazan gibi atlamak” yerine ne zaman aklıselim ve sağduyulu davranacağımızı bilemiyorum.
Küçücük çıkar ve kazanımlar adına kitleleri özellikle Filistinli Müslüman kardeşlerimizi kurban seçmek hangi vicdana sığar.
Biliyorum… Bu sözlerim birilerini incitebilir veya birilerinin “ ekmeğinin yağına” helal getirebilir diye yanlış algılara -lastik gibi çekilerek- sebep olabilir, edilebilir. Yapacak birşey yok.
Evet…Kudüs tüm Müslümanların bir kanayan yarasıdır.,,Namusumuz… Kutsalımızdır.
Kudüs Kalptir, Aşkı Öğretir. Mekteptir, Eylemi Öğretir. Kudüs Kurtuluş, Özgürlük ve Heyecandır İnancı Öğretir
Bu doğru! Lakin bunun için duygusallığa ve hamasete değil akla ihtiyaç vardır.
Bu yeni yaşananlar, Zulüm odaklarının Müslümanları; “yumuşak karınları” üzerinden yani kutsalları ve zaafları üzerinden tahrik edip yeni planlarını icra etmek için yeni stratejik hamlelerinden biri olmasın sakın?
Keşke; Müslümanlarca gündeme uyarak değil de önceden kendileri gündem oluşturarak bu tepkileri verilseydi de samimiyet ortaya çıksaydı..
Sanki Siyonist İsrail ve ABD ilk defa böyle bir çıkış yapıyor. Herkesin işi bittiğinde yine bu mesele de raftaki yerini alacaktır. İnşallah almaz da…
Müslümanlar da bir daha ki senaryoya kadar yine uyumaya devam edecekler.
Arakanda da bu kadar vahşet, yıllarca yaşanırken kimse ne duyuyor ne de dillendiriyordu.
Ne zaman politik ve siyasi oyunlara malzeme edilmek istendi gündem oluşturularak Müslüman yığınlar harekete geçirildi, geçiriliyor.
Arakan da insanlar huzur ve adalete mi kavuştu? Niye ses vermiyor müslümanlar…
Birileri Suriye diyor oraya dönüyoruz. Yani “Bak kuş” diyor havaya bakıyoruz.
Hiç düşündük mü acaba başka yer ve bölgede müslümanlar ne çekiyorlar diye..
Birileri Suriye’ yi gösterirken kimse Yemen’de, Doğu Türkistan’da veya Filipinlerde olanları görmüyordu. Sudan’da, Suudi’ de, Bahreyn’ de,
ne oluyor veya duyup ta tepki veren oldu mu?
Evet… Birileri bize “Ali Topu tut”, “Ali Ata bak”… ilkokul fişini elimize tutuşturup verince güzel güzel okuyoruz, tekrarlıyoruz.
Allah akıl ve samimiyet ihsan etsin. Ne diyeyim?
Biliyorum, azda olsa samimi Müslümanlar var elhamdullillah… Lakin Adına ümmet denilen bu yığın “delikten bir defa değil ısırıla ısırıla kevgire dönmesine” rağmen hala bağırmıyor.
Neden mi? Çünkü hayvan ısırdığı yeri ısırdığı anda uyuşturuyor da ondan…
Uyuşmuş bu topluluğun toparlanıp ümmet olma bilicine, derdine düşme ümidind e….