NASRULLAH
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır. Bakara 214
Hainler şebekesinin işlediği darbe girişimi cürmünden sonra; TNT den beter her an
İnfilak edebilir bir halde, bedenimin şikâyetine rağmen gözlerime uykuları haram kıldığım bu sürecin bizlere çok şey öğrettiğini, “bir musibet bin nasihatten hayırlıdır.” sözünün nasıl “her işte bir hayır vardır.” realitesine dönüştüğüne şahitlik etmek ve yüreklere su serperek teselli bulmaktır bu bence…
Önceki yazımda da söylediğim gibi; Anlatmaya kelimelerin kifayetsiz, sayfaların yetersiz kaldığı bu milletin; kendine gelmesi, birlik ve beraberliğe ne kadar ihtiyacımız olduğunun canlı örneği olarak şeri hayra çeviren bir fırsattır, bir lütuftur rabbimizden bize bu musibet.
Dünyada alışılmayacak şey yok aslında ama dünyaya çok şey öğreten ve ”Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. ”diyen, ümmet bilincine sahip bu milletin alışamadığı darbe, hıyanet ve esaret gibi… İstenilmeyen ve kabullenilemeyen şeyler vardır..
Bizlere meydan okuyan adı her ne olursa olsun, kim olursa olsun o Allah düşmanlarına Enginlere sığmaz bir imanla;
“Ne vakit ki, bize meydan okuyup bizi öfkelendirip gazabımızı çektiler, bizde misillemede bulunarak kendilerinden intikam aldık da böylece hepsini boğduk.” ayetiyle tavrımızı ortaya koymasını bilen ve “Müminler içinde Allaha verdikleri sözde sadâkat gösteren nice erler var. İşte onlardan kimi adadığını ödedi, kimi de bekliyor. Onlar hiçbir suretle ahitlerini değiştirmediler.” diye övülen o topluluk olma gayretinde tankların önünde ve bombaların altında göğsünü mermilere açan bu millet var oldukça bizleri kim yıkar be. Kaçan namert olsun.
Yeter ki şu duayı dilimizden ve yüreğimizden düşürmeyelim. “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür.”
Hiçbir canlı “kendi ettiklerinden (hak ettiği) olsa bile” hoşlanmadığı bir şeyin başına gelmesini istemez ama “Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” gereğince bir sınavdan geçeceğiz.
Bazı değerler vardır kıymetli, değerli, öncelikli Din, vatan, namus, özgürlük, adalet, can gibi.
İşte tüm bu değerler için bir bedel ki; bu bedel ne olursa olsun(Can, mal, ömür vermek gibi) ödenmesi gerekir. Unutmayalım ki; Ölümden daha beter olan şey, başına geldiğinde ölümü arzuladığın şeydir.
Hayattan daha değerli olan şey ise, kaybettiğinde hayata lanet, lanet ettiğin şeydir.
“Zulmedenler, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” vaadini gerçekleştirmek ve yeryüzünde adaleti tesis etmek için çaba verirsek neden bizim elimizle gerçekleşmesin ki bu hayal;
Haydi, gelin hep beraber; Rabbimizin bu lütfuna, müjdesine İçte ve dışta düşmanlara karşı birlik ve dirlik içerisinde zafer kazanarak varisler olalım.
“Biz de istiyorduk ki o yerde ezilenlere lütfedelim, onları önderler yapalım, onları varis (mirasçı) kılalım. Kasas 5;
Dik duran bu millete selam olsun. Omurgasızlara karşı “NÖBETE DEVAM”