KOD: KIYIMA KARŞI KIYAM

İnsanın yüreğini ve bedenini ısıtan yaz sıcaklarının yerini kışın soğuğu ve ayazının aldığı şu günlerde; Yezit zulmünün soğukluğuyla içimizi, yüreğimizi yakan…

Hüseyin’in Kerbela toprağına düşen şahadetiyle özdeşleşen veRabbimizin “Haram ay”lardan saydığı ziyadesi ile hürmetli, içerisinde hicreti, Kerbela’yı ve aşureyi barındıran, hicri yılbaşı olarak ta kabul edilen muharrem ayının 10. gününe girdiğimiz bu günlerde;

Muharrem bir milat, aşure kurtuluş, hicret kaçış değil varış, Kerbela ise aşktır. Hüseyinlerin aşkı, vuslatı, dirilişi, kıyamıdır…

Yalnız zahiri ve dünyevi değil, manevi ve ruhi anlamda Âdemin tövbesinin kabulü, Nuh’un gemisinin selametidir.İbrahim’in ateşten kurtuluşu, Yakup’un gözlerinin şifasıdır.

Eyüp’ün sıhhate kavuşması, Yusuf’un kuyudan çıkarılmasıdır.Musa ve kavminin firavundan kurtuluşu, Peygamberimiz ve müminlerin hicretidir.

 

Yaratanın yardımı ile ölümden uzaklaşma lütfu var iken Kerbela; ölümde hayat bulup sevgiliye varıştır.Yaratana ulaşmak için insanlardan uzaklaşıp yaratıcıya varma gayreti yanında insanlar arasına girip her şeyi göğüsleme tercihinde bulunmave aşkın kanla yazılmış adıdır, mürekkebidir kerbela…

Hüseyin’le özdeşleşen ve canını hediye ettiği

Kıyamın, devrimin, dirilişin adıdır Kerbela…

Herkes ölümden uzaklaşarak Sevgiliye ulaşmaya çalışırken, Hüseyin ölümü kucaklayarak yâre ulaştı.Çünkü biliyordu,

Kandır cana can katan, Yaratan’a yol bulan.

Can değil mi? Feda olsun dedi kurban etti bedenini ve tüm aile bireylerini…

Kerbela demek;Toprağın altında tohumları yeşerten ölümde, hayat bulmak, dirilmektir.

Kerbela sevdadır, aşktır.Aşk anlatılmaz yaşanır.Sevgilinin aşkı değil miydi Kerbela’da Hüseynin bedenini kılıçlara doğratan.

“Allah’ım. Sen biliyorsun ki; Bizim kıyamımız,

Saltanat ve değersiz dünya malına ulaşmak değil, Senin dininin öğretilerini ve İslami kaim kılma gayretidir.” sözünü Hüseyin’e söylettiren kerbela’daki aşk değil miydi?..

 

Gemileri yürüten engin deniz gibiKerbela’daki kandır içinde insanlığı ve hakkı yüzdüren,

Mürekkebe dönüşüp tarih yazdıran,Şerbet olup susuzluktan kıvranan insanlığa can veren,Ateşleri söndürüp sükûnet bahşeden,

Meltemler ve rüzgârlara serinlikler verdiren,

Toprağa can verip iklimleri değiştiren…

Kerbela’daki kandır. Kan…

Çünkü Kerbela aşktır. Aşure de vuslat…

Değerlere hürmet, haksızlığa kıyam varsa bir yerde, bilin ki Hüseyinler oradadır veHüseyinlerle değer bulan o yer Kerbela’dır.

Bilinmelidir ki; Hüseyin ve Hüseyinler için

“Her yer Kerbela, her gün Aşuredir.”

Kurtuluşu; ölümden kaçış değil ölüm bilenlerin cenneti,Hüseynilerin matemi değil sevinci, neşesidir kerbela.

 

Hüseyin kılığına bürünmüş Yezitlerin söz sahibi olduğu, at koşturup cirit attığı ve Geçmişinkerbelalarınaağıtyakansahtekarların tariheyenikerbelalarçıkardığı günümüzde Kerbela’yla özdeşleşen bu ayı; Yezitleri sevindirmemek adınaölümü matemle değil sevinç ve neşeyle karşılama,

İblise inat! Cebrail’e değil Azrail’e hoş geldin diyerek karşılayabilme ruh ve marifetiyle, ümmetin dirilişine milat olmasını dileyerek…

“Gidenler Hüseyni bir iş yapmıştır.Kalanlarsa Zeynebi bir iş yapmalıdır. Yapmıyorsa Yezittir.” sloganıyla yezitlerin zulüm dolu dünyasında gelin Yezitler değil Hüseyinler olalım, dirilelim ve bilelim ki;

Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı var…