DUA ZAMANI MUSA’NIN DUASI
Geçen hafta Hz. İbrahim’in duasını okumuştuk. Kısmet olursa inşallah bu hafta da Hz. Musa’nın duasını okuyalım. Kasas,
15.. Ayet: Ve (Musa), halkının [şehirde olup bitenden] habersiz [evlerinde oturdukları bir gün] şehre indi; ve biri kendi halkından, ötekisi düşmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan kişi düşman tarafından olan kişiye karşı o’nu yardıma çağırdı; bunun üzerine Musa onu yumrukla devirip işini bitirdi. [Ama heme sonra kendi kendine:] “Bu düpedüz Şeytan’ın işi!” dedi, “Doğrusu o [insanı] yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!”mu(insanın düşmanı kimmiş gördünüzmü şeytan)Kasas, 16.. Ayet: [Ve] “Ey Rabbim!” diye dua etti, “Ben kendime
yazık ettim! Beni ba-ğışla.” Ve [Allah] da o’nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.” Yürekten samimi icten bir dua’nın kabulünün işareti. Kasas, 17.. Ayet: “Ey Rabbim!” dedi (Musa,) “Bana bahşettiğin nimetler hakkı için bir daha asla suçlulara arka çıkmayacağım!” Bir daha günaha dönmemek üzere nasuh bir tevbe. Kasas, 21.. Ayet: Bunun üzerine [Musa] korku içinde çevresine bakınarak ve “Ey Rabbim, zalimlere karşı beni koru!” diye dua ederek oradan uzaklaştı. (Yanlızca Allah’a sığın) Kasas, 22.. Ayet: Ve Medyen’e doğru yola çıkarken [kendi kendine]:
“Umarım, Rabbim beni [böylece] doğru yola yöneltir!” dedi. Kasas, 24.. Ayet: Bunun üzerine, [Musa] onların [hayvanlarını] suvardı; sonra gölgeye çekilip, “Ey Rabbim, bana bahşedeceğin her hayra öylesine muhtacım ki!” diye niyazda bulundu. Ve firavuna davete giderken yani birisine tebliğ yaparken. Tâ-Hâ, 25.. Ayet: [Musa:] “Ey Rabbim!” dedi, “İçimi [Senin aydınlığınla] genişlet; Tâ-Hâ, 26.. Ayet: Görevimi bana kolaylaştır; Tâ-Hâ, 27.. Ayet: Dilimdeki düğümü çöz. Tâ-Hâ, 28.. Ayet: Ki söyleyeceklerimi tam olarak anlayabilsinler. Tâ-Hâ, 29.. Ayet: Ve bana yakınlarımın
arasından yükümü paylaşacak bir yardımcı tayin et: Tâ-Hâ, 30.. Ayet: Kardeşim Harun’u (mesela); Tâ-Hâ, 31.. Ayet: O’nunla benim gücümü pekiştir. Tâ-Hâ, 32.. Ayet: Ve görevimden O’na da pay ver. Tâ-Hâ, 33.. Ayet: Ki, [birlikte] Senin yüceler yücesi adını insanların katında) daha yükseklere çıkaralım, Tâ-Hâ, 34.. Ayet: Ve Seni sürekli analım! Tâ-Hâ, 35.. Ayet: Muhakkak ki, Sen
bizi bütün varlığımızla görmektesin! “Yûnus, 88.. Ayet: Ve Musa: “Ey Rabbim!” dedi, “Gerçek şu ki, Sen Firavun ve onun seçkinler çevresine dünya hayatında görkem ve zenginlik verdin; öyle ki, bunun sonucu olarak onlar da, ey Rabbim, [başkalarını] Senin yolundan çeviriyorlar! Ey Rabbimiz, öyleyse artık onların zenginliklerini silip yok et, (ve böylece) kalplerini katılaştır; çünkü çetin azabı görmedikçe inanmayacaklar! “Yûnus, 89..Ayet: [Allah:] “Bu dileğiniz kabul olundu” dedi, “Öyleyse, siz ikiniz dosdoğru yolda sabır ve sebatla devam edin ve [doğru nedir, eğri nedir]
bilmeyenlerin yolunu izlemeyin! “A’râf, 143.. Ayet: Ve Musa belirlediğimiz vakitte, belirlediğimiz yere (Sina Dağı’na) varınca, Rabbi onunla konuştu. [Musa da:] “Ey Rabbim” dedi, “Göster bana [Kendini] ki Seni göreyim!” [Allah]: “Beni asla göremezsin. Ama yine de [istersen] şu dağa bir bak; eğer o öylece yerinde kalırsa, o zaman, ancak o zaman, Beni görebilirsin!” Ve Rabbi şavkını dağa gösterir göstermez, onu toza toprağa çevirdi; ve Musa da bayılıp düştü; uyanıp kendine geldiği zaman: “Ne sınırsız bir yücelik seninki! Pişmanlık içinde sana sığınıyorum; ve [bundan böyle daima] inananların ilki olacağım!” Evet görüldüğü gibi Hz. Musa da Hz. İbrahim gibi Allah’tan başkasından yardım istemiyor ve ondan başkasına sığınmıyor. Selam ve dua ile.