Pazarcık

BAŞLAMAK VE BAŞARMAK: BİR MADALYONUN İKİ YÜZÜ

Başta Gençlerimiz olmak üzere Pazarcık Havadis Gazetesinin tüm okuyucularına bu hafta “başlamak ve başarmak” arasındaki bağlantıyı anlatarak önemli olan hususun “başlamak” olduğu gerçeği üzerinde duracağım. Gerçekten de “başlamak başarmanın yarısıdır” ve “başlamak ile başarmak” bir madalyonun 2 yarısı gibidir.  Ancak, doğrudan doğruya başlamak değil elbette. Hazırlıkları yaptıktan sonra başlamakla iş bitiyor zaten.

 

Geçen gün bir arkadaşım belki basit ancak, çok önemli bir gerçeği şöyle ifade etti: “Bir işe başlayacaktık. Ortaklık kuracaktık. Kafamda bir şey net değildi. Buna rağmen işe başladık ve o işte başarısız olduk.”

Evet işte bu cümlede püf noktası şudur: “Kafamda bir şey net değildi.” İşte bütün mesele burada. Kafada her şey net olmadıktan sonra ve bir yerde kafanızda çözemediğiniz bir husus varsa bile o işe başlamayın. Kafanızda yani teoride bitirmediğiniz işi fiiliyatta yani uygulamada da bitiremezsiniz. Bu gerçeği asla unutmayın. Hangi işte olursa olsun, hiçbir pürüz bırakmayın ve ondan sonra başlayın.

       “Herkes sorumluluğunu önce yerine getirsin.

             Başarıyı ondan sonra beklesin.”

Çok önemli gerçeği böylece belirtikten sonra, Pazarcık Havadis Gazetesinde“Başarmak İçin Başla” isimli kitabımın bu hafta 69. sayfasından 81. sayfasına kadar olan kısmını yayınlıyoruz. Ya bismillah.

1-Ön Çalışma / Hazırlık

Ön çalışma ve hazırlık, sahaya çıkmadan önce futbolcuların kampa girmesi, antreman yapması, zirveye doğru tırmanışa geçmeden önce bir dağcının son hazırlıklarını kontrol etmesi, maksadın ve maksada giderken gerekli araçların tekrar gözden geçirilmesidir.

Bir projeyi şu üç aşamadan müteşekkil düşünürsek, söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılır.

Proje aşamaları:

1-Ön Çalışma

2-Saha Çalışması

3-Sonuçların Değerlendirilmesi

Bu bölümde ön çalışmadan bahsedilecektir. Hazırlık dediğimiz hususlardan söz edilecektir. Hazırlık derken de, sahaya çıkmadan önceki son aşamayı kastediyorum.

Elbette, önceki üç bölümde anlattığımız düşünce, planlama, görüşme, danışma ve hedef belirleme de birer hazırlık aşamasıdır. Bu bölümdeki hazırlık aşaması artık, hazırlıktan daha öte bir aşamadır. Biz buna “ön çalışma” ya da “son antremanlar”da diyebiliriz. Sahaya çıkıp hedefe koşmaya, tabir caizse, maçın başlama düdüğünün çalmasına artık sayılı günler, belki de sayılı saatler kalmıştır.

Ön çalışma ve hazırlık şu aşamalardan müteşekkildir.

1-Maksada, hedefe giderken gerekli olan araç ve gereçlerin kontrol edilmesi.

Bir öğrencinin hedefi olan üniversite sınavı için, ders kitapları sağlanmış mıdır? Eskiden çıkmış sorular temin edilmiş midir? Ders araç ve gereçleri güncel midir? Ve benzeri hususlar kontrol edilmelidir.

Bir proje ekibinin ön çalışmada ve hazırlık aşamasında kontrol edeceği hususlar kapsamında şunlar söylenebilir.

Proje ekibinin çalışması için yer ve zaman programlanması yapılmış mıdır? Bütçe oluşturulmuş mudur? Ekip iş için gerekli motivasyona sahip midir? Bu ve benzeri soruların cevapları ön çalışma ve hazırlık safhasında verilmelidir.

2-Risklerin mevcut olup olmadığına bakılması.

Hedefe giderken yolda ortaya çıkması muhtemel risklerin bir listesi ve bu risklerin ortadan kaldırılması için gereken tedbirler ön çalışma ve hazırlık safhasında gözden geçirilir.

 

2- Başarmak İçin

Tüm hazırlıklar sağlandı. Tüm planlamalar gerçekleştirildi. Tüm görüşmeler ve danışmalar tamamlandı.

Bunlar başarı için gerekli olan şeylerdir. Tabi, şunu da unutmamak gerekir.

Çaba ve çalışma, plan ve proje bizim elimizde de başları ve zafer bizim elimizde değil. Neticede bir kısmet işidir.

Bu noktada şu söz büyük bir hakikati ifade eder.

“Biz seferden sorumluyuz, zaferden değil.”

İnsana gereken şey, kendi sorumluluğunu bilmesi ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmesidir.

Sorumluluğunun gereklerini yerine getiren ve sorumluluk bilinciyle hareket edeni, Yüce Rabbim (cc) elbette başarıya ve zafere eriştirecektir. Bunda da kimsenin bir tereddüdü olmaması gerekir.

Ancak, sorumluluklarının gereğini yerine getirmeyenler pişmanlık duyarlar. Sorumluluklarının gereği üzere çalışanlar başarısız olsalar da vicdanen huzurludurlar.

 

“Biz seferen sorumluyuz, zaferden değil.

Görevimizi tam yaparsak

zaferi Allah nasip edecektir.”

                                                                          Selahaddin Eyyubî

 

3-Başlamak ve Başarmak

Bir Madalyonun İki Yüzü

 

Başaranlar ancak başlayanlardır. Bir işe başlamadığınız müddetçe başarmanız sözkonusu olabilir mi? Olmaz elbette.

 

Başlamak bütün hazırlıklar gerçekleştirildiğinde, bütün sebeplere başvurulduğunda artık gelmesi gereken bir hareket, artık günyüzüne çıkması gereken bir iştir.

Her başlayanların başarması sözkonusu olmasa da, her başarı ancak bir başlamayla gerçekleşir.

Bu hususu şu şekilde de açıklamak mümkündür. Bir dağ başında çeşme düşünün ve çeşmenin yanı başında da bir testi düşünün. Bir el bu testiyi alıp da çeşmenin altına koymadığı müddetçe, aradan sonsuz asır da geçse, o testi dolmaz. Ancak, testiyi çeşmenin tam altına suyun dolacağı şekilde yerleştirdiğimizde testi su ile dolar.

Bir başka örnek de şudur. Bir tarlanız var. Bir de buğday tohumunuz var. Buğday tohumları bir torbanın içerisinde tarlanın yanı başında sonsuz asır beklese de ekin olup da yeşermez. Ancak bir el torbadan buğday tohumlarını çıkarır da güzelce tarlaya serpiştirirse o buğday tohumları ekin olup gürleşir ve en sonunda başak olup da bir tohumdan nice nice tane meydana gelir.

 

Bu iki örnekten anlaşıldığı üzere başlamak sözkonusu olmadığı durumlarda, başarmak da sözkonusu olmaz. Başarmak ancak başlamakla ilgili bir durumdur.

Elbette başlamak da yetmez. Başlamak çalışmak ve çabalamakla desteklenmelidir.

Başlamak yetmez, başladığınız işi kurallarına göre ve usulüne uygun tarzda yapmanız ve aynı şekilde sürdürmeniz gereklidir.

Çabalamak ve çalışmak beraberinde azim ve sebat, kararlılık ve dayanıklılığı da beraber getirdiğinde, hedefe doğru adım adım gidilir.

Kitabımızın ismi ve bu çalışmamızın an teması olan, “Başarmak İçin Başla” terimi hem fiili olarak başlamayı akla getirir, hem de kurallarına göre hareket etmeyi de akla getirir.

Başla, ancak, nasıl başla? Başarmak için başla. Başarmak için başlayan bir kişi, kendisini “dört dörtlük başarıya hazırlamış” demektir.

 

4-Başlangıçlar Önemli

Başlangıçlar önemli. Nasıl başlarsan öyle gidersin.

“Ağaç yaşken eğilir. Çocuklar daha ilk küçük yaşlarda eğitilir.”

 

Başlangıçlar gerçekten önemli. Bu önemlilik hem soyut olarak (mücerret tarzda) çocuklarımızın ruhi terbiyesi ve geleceğe yönelik hazırlanmasında, hem de hangi işte olursa olsun somut bir şekilde (müşahhas bir tarzda) bir projeye, bir hedefe doğru ilk adım atıldığında geçerlidir.

Bir işte titiz ve hassas çalışmalar yönünde iyi örnekler vererek, tam hazırlıklı olarak başlama ile, rastgele ve hazırlıksız, ciddiyetten yoksun bir şekilde işe başlama arasında dağlardan daha büyük farklar vardır. Birinci başlama şekli “zafer ve başarıyı”, ikinci şekildeki başlama ise “hüsran ve başarısızlığı” beraberinde getirecektir.

Başlangıçlar birinci şekilde olursa zaten işin %50’si sağlanmış demektir. Ciddi, hassas, hazırlıklı, planlı ve programlı başlangıçlar başarmanın yarısıdır.

 

5- Başlamak Başarmanın Yarısı

 

Başlamak başarmanın yarısıdır. Bu söze elbette katılmamak mümkün değildir. Hazırlıkları, ön çalışması ve planlaması mükemmel bir şekilde gerçekleştirilen bir başlama, belki başarmanın yarısı değil, ta kendisidir.

Kitabımızın başından beri buraya kadar anlatılan hususlar, daha çok hazırlık, planlama, ön çalışma, tedbirler geliştirme, planlamalar gerçekleştirme, riskleri baştan önleme, kontroller sağlama ve benzeri noktalarda yoğunlaşmaktadır.

Bunlar işin en zor kısımlarıdır. Bu kısımlardan sonra saha çalışması ve bizzat işin gerçekleştirilmesi başlayacaktır.

Başlamadan önceki hazırlık ve ön çalışma işin yarısıdır. Diğer yarısı da başlamaktır.

Bundan sonra zaten iş bitmiştir. Çünkü, iyi bir hazırlık ve ciddi bir planlama zaten otomatikman başarıyı da beraberinde getirecektir.

 

Gazetemizde bu hafta “başlangıçlara odaklandık.” Hangi başlangıçlara odaklandık?

Elbette, tüm hazırlıklar ve tüm önceki aşamalar tamamlandıktan sonra, kendiliğinden gelmesi gereken başlangıçlara odaklandık.

Bu başlangıçlara biz iyi başlangıçlar, doğru başlangıçlar diyoruz.

İyi başlangıçlar, doğru başlangıçlar başarmanın yarısıdır.

Bu bakış açısıyla biz, “başlangıçlar ile başarıları bir madalyonun iki yüzü gibi birbirinden ayrılmaz ve birbirinin eşiti olarak görüyoruz.”

 

Bu anlattığımız hususları kısaca özetlemek gerekirse, şu başlıkları sıralamak mümkündür.

1-Kafada (Düşüncede) Hazırlık

2-Risklerin Değerlendirilmesi

3-Bütün Sorulara Olumlu Cevap Verilmesi

4-Başlamak

5-Başarmak

 

Evet, başlamak ancak böyle olur. “Başlamak için hazırlık gerekir, başarmak için hazırlık gerekir.” Hazırlıksız başlamak ancak hüsran getirir.

Pazarcık Havadis Gazetesinde “Başarmak İçin Başla” isimli kitabımın “bölüm bölüm yayınlanması” inşallah önümüzdeki haftalarda da devam edecektir. Böylece adı geçen kitabımda belirttiğim tüm fikir ve görüşleri bu Gazete vasıtasıyla birkaç ay içerisinde öğrenmiş olacaksınız. Maksadımız başta Gençlerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza ışık tutmak ve yardımcı olmaktır. Haydi hayırlısı.

Ahmet SANDAL