ADAM GİBİ Mİ, BUKALEMUN GİBİ Mİ?

Günlerden bir gün M. Akif dostlarıyla otururken söze başlar ve der ki: ‘Ben artık ikiyüzlü olanları çok seviyorum!’ Dostları ‘yapma üstat’ derler, ‘sen ikiyüzlü olanları sevmezsin’ derler. Akif ise, ‘şimdilerde artık bırakın tek yüzlüyü ikiyüzlü insan bulmak bile neredeyse imkânsızlaştı artık insanlar iki yüz yüzlü oldu maalesef’ der.

            Gelelim günümüze, aslında çok da değişen bir şey yok. Evet, on beş temmuz gecesi hatta on altı temmuzu da dâhil edelim; bu gün/lerde ortalarda görünmeyenler ondan sonraki günlerde hemen her gün demokrasi çadırında arzı endam ettiler. Hem de siyasi ve mülki amirler meydanı terk edene kadar oradalardı. Hatta işim icabı ülkemizin birçok il ve ilçesinden haber aldığım için her il ve ilçede durumun çok da farklı olmadığını biliyorum. Bu durum normal olabilir belki bir nebze. Benim üzüldüğüm nokta burası değil, aslında esas onlar adına üzülüyorum. Bu ülkede devletin üst kademelerinden bile biz yanlış yapmışız halkımızdan ve sevenlerimizden özür dileriz, dediler. Bu örgüte gitmiş olabilirler, bu ülkede yüzde ellilik bir toplumun bir şekilde yolu oralara düşmüştür. Kimisi gerçekten samimiyetle, kimisi işini yürütmek için, kimisi başka bir şey için yakınlaşmış olabilir. Benim sözüm burada her ne kadar bence batıl olsa da davası olanlara değil, benim sözüm yalakalık ya da renkten renge girenlere… Gerek yok kardeşim renkten renge girmeye, çıkıp: “Evet ben gittim, o gün bu ülkede öğretmen, polis ya da amir, memur olmak için gerekliydi ve gittim; ben vatanıma, devletime, milletime bağlıyım. Herkesten özür dilerim. Buralara gittiğim sıralarda da şunlara şahit oldum.” diyebilirler. Yukarda bence batıl bir dava dedim evet şöyle ki; hiç bir peygamber yalana iftiraya müracaat etmemiştir. Canları pahasına doğruyu söylemişler ve doğrunun yanında olmuşlardır. Yani şu anlaşılmalıdır; bir davada yalan, takkiye ve iftira varsa o dava hak değildir. Hedefe ulaşmaz.

Birkaç söz de bu gün bildiği halde bilmiyormuş gibi davrananlara: Eğer bu gün gereğini yapmazsanız belki de bir daha böyle imkânlar elinize geçmez. Fırsat eldeyken bu vatandan tüm vatan hainlerini temizleyin ve önce insan diyen bir devlet anlayışını yerleştirin çünkü adalet herkese lazım. Bu topraklarda hemen hemen cezaevinin yolunu görmeyen kimse kalmamıştır. Yarın sıra size gelmeden gereğini yapın yoksa iş işten geçmiş olur.

Gelin şu ayet hepimizin hayatına mihenk taşı olsun: “Allâh´ın boyası (ile boyan). Allâh´ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir? Biz ancak O´na kulluk ederiz.” (Bakara-138). Selam dua ve dua talebiyle